Çanakkale'de son günlerde en çok konuşulankonulardan biri Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aday adayı olup olmayacağıydı. 21 yıldır Çanakkale Belediye Başkanlığı görevini yapan Başkan Gökhan, kararını CHP Merkez İlçe Başkanlığı'nda düzenlediği basın açıklamasıyla duyurdu.

Siyasetin 38 yıldır içinde olduğunu ifade eden Başkan Gökhan, " Bu konuda yani Çanakkale halkına hizmet için üstlenen görevlerde çalışmalarımızı aktarmak ve kamuoyunun doğru bilgilendirmek üzere birlikte çalıştık. 24 Kasım 2023 Cuma günü sizlerle buluşmamızın nedeni yine kamuoyunun haber alma hakkı, doğru haber alma hakkını sizler kanunuyla kullanmasını, fırsat vermek için bir aradayız. Ben de öncelikle bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü, eğitim emekçileri, öğretmenlerimiz. Tabii öğretmen deyince ilk aklımıza gelen kimlik başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Onu özellikle ve öncelikle anmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda eğitime, öğretime verdiği önem ve yaptığı devrimler çok önemli. Harf devriminden kadar birçok konuda ve buna eğitime katkı verecek ve birçok konuda bize önderlik etti. Onu özellikle saygıyla anmak istiyorum. Ve bu arada tabii laik ve bilimsel eğitim için emek veren tüm öğretmenlerimizi ayrı ayrı günlerini kutluyorum. Ve mesleklerini keyifle yapacakları aydınlık bir gelecek diliyorum hepsine. Çocuklarımızı onlara emanet ediyoruz. Onların da Cumhuriyet ilkelerine bağlı olarak onları yetiştirmeleri en büyük arzumuz. Tabii bunu yapabilmeleri için de gerçekten ve özgür bir biçimde ve haklarını hakkıyla alabildikleri bir süreçte olmaları son derece önemli. Ben yine de tüm öğretmenlerimizin de olsun diyorum ve ilkokuldan üniversiteye kadar beni geleceğe bugünlere hazırlayan bana emek veren öğretmenlerimize ayrıca özellikle teşekkür edip onları kutlamak istiyorum. Göçmüş olanları da bu dünyadan Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

 

Öncelikle geçmişe gitmek istediğini belirten Başkan Gökhan, "Çünkü geçmişinizi bilmeden, nereden geldiğinizi, kimlerle yürüdüğünüzü bilmeden bugün geçmişte kalanların haklarını teslim etmeden isimleri anmadan doğru bir yolda yürümeniz mümkün olmaz diye düşünüyorum. İlkokulu burada bitirdikten sonra Galatasaray Lisesi ve mülkiyenin ardından eğitim hayatımı tamamlayıp, evlenip ailemin yaşadığı Çanakkale'ye döndüm. Dönünce de ticari hayatına atladım. Burada ve onunla çalışırken bu arada sivil toplum kuruluşlarında da görev yaptım. Ticaret odası gibi, Dardanel gibi spor kulüplerinin o zaman Çanakkalespor iki parçamızda. Buralardan devam ettik. Tabii bir başka borcu da ödemenin zamanının geldiğini hissediyordum. Bu ülke Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir ülke, bir cumhuriyet. Bana o dönemde en güzel okullarında ailemin cebinden tek kuruş harcamadan okuma fırsatı sundu. Yetmemiş yani ilkokulda, lisede, yatılı okudum, üniversitede okudum. Hiçbir ücret ödemeden bu eğitim hayatını geçirdim. Ama bir de o yetmiyormuş gibi üstüne üstlük yedek subaylık yaptım, askerlik görevimi yaptım 18 ay. Bu 18 ayın aşağı yukarı 14 ayında da bana para verdi bu devlet. Halbuki ben bir görev yapıyordum. Vatan görevi yapıyordum. Ama yine de para verdi. Dolayısıyla şimdi aldıklarımı hak etme. Bu bana verilen beni bir insan çağdaş bir insan olarak yetiştiren bu sisteme bir borcum olduğunu hissetmiştim o zaman. Bunun da Çanakkale halkına ne gibi bir hizmet yapabilir diye düşünürken bunun da yolunun siyasetten geçtiğine karar verdik. Siyasetin de adresi belliydi. Sol sosyal demokrat bir anlayışın yolundan başka bildiğimiz yol yok. Bu yolu biliyorduk. Böyle bir eğitim almıştık. Liselerle, üniversitelerle. Solda olmak bugün de olduğu gibi kolay bir iş değildi. Hiçbir zaman da kolay olmadı. Ödenecek büyük bedeller vardı. Verilecek mücadeleler vardı. Ama tüm bunlara rağmen başka bir tat, başka bir heyecan, başka bir inanç vardı o dönemlerde. Huzurunuzda bu yolda benim burada siyaset yapma noktasında önümde olan tanıdığım çok şey öğrendiğim beraber yürüdüğüm ama bugün aramızda olmayan yol arkadaşlarımı, büyüklerimi minnet ve saygıyla anmak istiyorum bu vesileyle" şeklinde konuştu.

 

Siyasal sürecinin nasıl oluştuğuna değinen Başkan Gökhan, "1989  yılında Sayın İsmail Özay'ın belediye başkanı olduğu yerel seçimlere hazırlık sırasında ön seçim olmuştu. Yine orada rahmetli Tamer Balçık, Mehmet Başaran vardı. Orhan Zileli abimiz vardı. Burada ön seçime girdik. Bende katıldım. Destekledik ve o zaman Sosyal Demokrat Halkçı Parti idi partimizin adı. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmıştı. O faşist 82'ler sonrası. Parti belediye meclis üyeliğiyle başladık. 89'dan 94'e kadar. 94 senesinde Cumhuriyet Halk Partisi kurucu il başkanı oldum. Bu görevi bana verdiler. Bütün ilde tek ben vardım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin olarak ve biz burada arkadaşlarımızla beraber 12 ilde örgütlendik, beldelerde örgütlendik. Bunun sonucunda da yine CHP ve SHP birleşme kurultayı vardı o zaman. Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında kurultay başkanlığını üstlendim. Cumhuriyet Halk Partisi ve SHP Birleşme Kurultayı'ndan birleşme kararı çıkmıştı o zaman. Bu süreçte belediye meclis üyeliğinde yoktum. 99 senesinde 2004 seçimlerine kadar olan dönemde meclis üyeliği görevlilerini tekrar üstlendim. Ta ki 2002 yılında gerçekleşecek genel seçimlerde Sayın İsmail Özay, milletvekili olmak istediğinden bahsederek oturduk, konuştuk. Ve aday olabilmesi için belediye başkanlığından ayrılması gerekiyordu. Önümüzde de bir buçuk yıl vardı daha 2004 seçimlerine. Belediye meclisinden, Milliyetçi Hareket Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin üyelerini de desteğiyle belediye başkanı seçildim. Çünkü o zaman azınlıktaydık mecliste. Belediye başkanı oldum. Ve 2002'de Sayın İsmail Özay'dan Çanakkale Belediyesi mührünü teslim aldım ve belediye başkanlığı yolculuğum böylece başlamış oldu. Aldığım mührün önemi benim önemi çok büyüktü. Şehrin emanetini alıyordum. Halkın temsilciliği görevini üstleniyordum. Bu en kıymetlilerden, değerlerden olarak algıladım. Öyle biliyorum. Öyle öyle bir anlayışım vardır" dedi.

 

2004 yılı yerel seçimleri yaklaştığında emanet aldığı görevin tamamlanmasının ardından hem partinin hem kent halkının devam etmesi yönünde irade gösterdiğini söyleyen Başkan Gökhan, "Ben de kentte olan borcumu, ödeme yolculuğunu sürdürme kararı aldım. 2004 yılında yerel seçimlerine önce insan sonra başkan birlikte yöneteceği sloganıyla çıktık. 2009 yerel seçimlerine geldiğimizde daha yaşanabilir bir Çanakkale için ben varım sloganıyla devam ettik. 2014 yılı yerel seçimlerinde kendime de, kentime de güveniyorum sloganını kullandık. Ve 2019 yılı yerel seçimlerinde ben buradayım, varım sloganıyla aday adayı oldum. Ve partimin adayı olarak girdiğim son yerel seçimde tüm Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları gibi derman belediyeciliği sloganıyla çalıştık. Ve CHP olarak ülke genelinde özellikle büyük şehirler adına çok güzel önemli sonuçlar aldık. 2004 yılından bu yana partinin adayı olarak girdiğim tüm seçimlerde sürekli artan bir başarıyla partimin bayrağını hep yukarılara yukarılara taşıdık. Ama belediyenin kapısından girdikten sonra asla partizanlık yapmadık. Bu süreç içerisinde hiç kimse bana Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkanı olarak katıldığım bu belediye başkanlığı sürecinde partizanlık yaptığımı iddia edemez. Bunu iddialı bir şekilde söylüyorum. Çünkü bize öyle öğretildi. Bize genel başkanlığımız parti yöneticilerimiz asla ve asla halkın arasında bir ayrım yapmamamız gerektiğini herkese hizmet etmemiz gerektiğini çünkü bizim Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaynaklarını değil, halkın kaynaklarını kullandığımızı ifade eder. O kaynakların içerisinde şu anda Cumhuriyet Halk Partisi olmayan diğer hemşerilerimin de hissesi, hakkı var. Dolayısıyla hakkı üstlerimize almamak için bu anlayışı benimsedik ve sadece ben değil bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu şekilde davranmak durumundadır. 12 Ağustos 2002'den bugüne dek geçen 7 bin 774 gün olmuş. Çanakkale'nin gelişmesi, sürdürülebilir bir şekilde, dengeli, koruyup yaşatan bir anlayışla büyümesi için emek harcadık" dedi.

 

 

İnadına altyapı diyerek kentsel altyapının yanında büyük ölçekli çevre yatırımlarının da birçok yerel yönetime örnek olduklarını vurgulayan Başkan Gökhan, "İmar rantının kent rantına dönüşmesi için risk aldık, öncülük ettik. Kadın, yaşlı, genç, çocuk herkes için eğitim ve öğrenme olanaklarını oluşturmak için kenti sanatla, kültürle buluşturmak, kültürel varlıklara, çevresel değerlere sahip çıkmak için ağacı, ormanı, suyu korumak, kurdun kuşun hakkını savunmak için büyük mücadeleler verdik. En büyük mücadelem, barışın kenti dediğimiz, yaşanabilir kentler sıralamasında hep en tepede olan Çanakkale'nin farklı etnik kökenlere, dile, dine, yaşam biçimine sahip tüm hemşerilerimin özgürlük, barış ve ahenk içinde yaşamasının teminatı olabilmekti. Bu yolda da çok emek verdik. Kentin rantını kişilere büyük şirketlere peşkeş çektirmemek için kente kazandırmak için zor yollardan geçtik. Kumpaslara maruz kaldık. Mahkemelerde yargılandık. Müfettişten başımızı kaldıramadık. Ama o başı kimsenin önünde eğmedik. Bugün geriye dönüp baktığımda gurur duyacağım büyük eserler, yerleşmiş önemli anlayışlar var ülkede. En büyük gurur kaynaklarımdan biri de Çanakkaleli hemşehrilerime, senin de başkanın rüşvet almış, şuradan kendine, yandaşlarına rant sağlamış, biz hizmet beklerken o senin benim vergimle oluşan kaynağı har vurup harman savurmuş dedirtmedim ya çok mutluyum. O konuda büyük bir huzur içerisindeyim" şeklinde konuştu..

 

Bugün Çanakkale Belediyesi'nin hayata geçirdiği pek çok öncü ve cesaret isteyen yatırımlarıyla önemli sorunlarını çözmüş olduğunu ifade eden Başkan Gökhan, "Kurumsal altyapısı sağlam. Bu ekonomik koşullara rağmen varlıklarını arttırmış örnek bir belediyedir. Gelişen kentte yollar, kanalizasyonlar, binalar yapılır, çöpler toplanır. Elbette bunlar belediyeciliğin bitmeyen işleridir. Fakat aslolan bu hizmetleri kullanacak insan yaşamına değer katmak çocuğa, gence, yaşlıya, engelliye, kadına, yoksula, sokak hayvanına, kendisini özel ve önemli hissettirmektir. İnsanlık onurunu, insan haklarını, adaleti, eşitliği korumak, kollamaktır. Çünkü kent demek, herkesin özgür ve eşit koşullarda kardeşçe dayanışma içinde yaşayabildiği yer demektir. Her fırsatta dile getirdiğim gibi Çanakkale'nin Belediye Başkanı olmak bir ayrıcalıktır. Ben de bu konuda kendimi hep şanslı hissettim. Ama bu görevin aynı zamanda çok büyük sorumluluk getirdiği de bir gerçek. Çünkü Çanakkale 100. yılını idrak idrak ettiğimiz laik, demokratik, Türkiye Cumhuriyeti'mize önsöz olmuş bir kenttir. Çünkü Çanakkale 1915 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde binlerce Mehmetçiğin kanıyla, canıyla korunmuş, attığınız her adımda yürekleri titreten bir kenttir. Görev yaptığım 21 yılda bugün hep birlikte barışın ve özgürlüklerin kenti haline getirdiğimiz Çanakkale sokaklarında attığım her adımda soluduğum her nefeste hemşehrilerime verdiğim sözleri kamunun ürettiği kaynakları kullandığımı, bana korunmak ve kollanmak üzere çok değerli bir emanet teslim edildiğini asla unutmadım. Adaleti, demokrasiyi, eşitliği yok sayanlara gözü dönmüş tek gözü dönmüş çevre talancılarına, suyumuza zehir akıtanlara, kentin rantına göz koyanlara karşı belediye başkanı olarak mücadele ettim. Yurttaş Ülgür Gökhan olarak da devam etmeye, mücadele etmeye devam edeceğim" diye konuştu.

 

Şimdi kendi kişisel tarihinde bir yol ayrımına geldiğini söyleyen Başkan Gökhan, "Siz değerli basın mensuplarının aracılığıyla kamuoyuna seslenmek istiyorum. 2002 yılından bu yana sürdürdüğüm belediye başkanlığı için yaklaşan seçimlerde aday olmama kararı verdim. Partimiz uzun uzun anlattığım bu zorlu ve başarılı süreçleri sürdürecek, bayrağı daha da yukarılara taşıyacak, Çanakkale'de yaşayan herkesin gurur duyacağı belediye başkanı olacak adayını parti içi demokrasinin gerektirdiği koşullarda mutlaka içinden çıkaracaktır. Böylesine özel, böylesine önemli dünya tarihinin akışını değiştirmiş bir kentin mutlu, modern uygar Çanakkalelilerin belediye başkanı olma ayrıcalığına 21 senedir beni layık gören tüm hemşerilerime, partime her şeyden önce teşekkür ve minnet borcunu ifade etmek istiyorum. Çanakkale halkı tarafından bu denli sevilmek, ilgi görmek, desteklenmek, yapılan onca haksızlığa, hukuksuzluğa karşı korunup, kollanmak benim için ifadesi imkansız bir duygu. Bu eşsiz duyguyu daima kalbimde taşıyacağım ve bu sevginin gücüyle çok mutlu olacağım. Bu süreçte istemeden kırdığım, incittiğim kimse varsa aflarına sığınıyor. Herkesin bana hakkı helal etmesini diliyorum. 21 yıllık belediye başkanlığı görevim boyunca belediye meclisinde, bürokraside, birliklerde, sivil toplum kuruluşlarında, odalarda, borsalarda, derneklerde kent konseyinde, muhtarlıklarda, siyasi partilerde birlikte çalışıp ürettiğimiz herkese teşekkür ederim. Geçmişte siyaseten ters düştüğümüz zamanlarda dahi belediye başkanlığı adaylığını destekleyen Cumhuriyet Halk Partisi eski genel başkanı rahmetli Deniz Baykal'a sonrasında daima yanımda olan eski Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkürlerimi sunmak isterim. Partimizin yerelde ve genelde başarısı iktidar hedefi için görev alan yeni genel başkanımız Sayın Özgür Özel'e de başarılar diliyorum. Görev sürem boyunca Çanakkale Belediyesi'ne hizmet üretmek için birlikte çalıştığımız, bugün aramızda olan, olmayan tüm Çanakkale Belediyesi emekçilerine, uzun yıllardır yaptığımız çalışmaları kamuoyuyla paylaşmamıza aracı olan bugün aramızda olan ya da kaybettiğimiz tüm basın emekçilerine, beni bu kentin başkan Ülgün amcası yapıp bağrına basan, annesinin elini bırakıp başkan amca diyerek koşarak sarılan tüm çocuklara Çok teşekkür ediyorum. Çocukların sevgisini kazanmak benim için çok özel ve ayrıcalıklı tarifi olmayan bir duygudur. Bu kentin uygar üreten, düşünen, cesur kadınlarına da özel bir teşekkürüm var. Kent yaşamına kattığınız değer yıllarca yeniden seçilmemde biliyorum ki en büyük pay bu kentin kadınlarınındır. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bir özel teşekkürüm de aileme olacaktır. Kolay değil. Ailece planlarınızın, programlarınızın yanında bir de kentin planları vardır hep gündeminizde. Evdeki huzurunuz sonsuz olsa da omuzunuzda dışarıdan taşıdığınız yüklerle girersiniz eve. Yıllardır ev ve sosyal hayatımızı müthiş bir ahenk içinde birleştirerek bu dengeli hayatı yaşamamda başarılı olmamda, sağlıklı olmamda en önemlisi mutlu olmamda en büyük pay sahibi sırdaşım, en iyi arkadaşım, elimi hiç bırakmayan sevgili eşim Hale Hanıma Çok teşekkür etmek istiyorum. Çocuklarıma, torunlarıma da zor ve zahmetli yolculukta bana gösterdikleri destek, sabır ve anlayış içinde ayrıca teşekkür ederim. Onların ilgisi, koşulsuz sevgisi bu yolda beslendiğim en büyük yaşam kaynakları oluyordu. 31 Mart Mart 2024 yılı gerçekleşecek seçimlerde seçilecek Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanına, emanet aldığım mührü teslim edeceğime inancım sonsuz. Bu konudaki kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Seçimlerde adayımızın başarısı için hep birlikte çalışarak Martın sonunda yine baharı getireceğiz. Her şey çok güzel olacak" şeklinde konuştu.

Tuğba Kulasoy