Spor

Aikido yaparak egolarını yeniyorlar (VİDEO)

Çanakkale'de, Aikido ve Budo Federasyonu tarafından düzenlenen 'Aikido Yaz Kampı Semineri' ilgi görüyor. Seminere çeşitli ülkelerden katılan 150'ye yakın kişiye Aikido öğreten eğitmen Nebi Vural, bu disiplin sanatı sayesinde kişilerin egolarını yenebileceğini söyledi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Dardanos Yerleşkesindeki 'Aikido Yaz Kampı Semineri', renkli görüntülere sahne oluyor. Türkiye'nin yanı sıra Bulgaristan, İsrail ve Sırbistan gibi ülkelerden 150'ye yakın kişinin katıldığı seminer, 6 Ağustos'a kadar devam edecek. Japonca 'savaş sanatı' anlamına gelen Budo'nun bir dalı olan Aikido'yu öğrenmek için seminere farklı meslek gruplarından erkek ve kadınların yanı sıra çocuklar da katıldı. Katılımcılar ünlü eğitmen Nebi Vural gözetiminde Aikido öğrenmek için ter döküyor. Günde 3 kez düzenlenen seanslarda sabahları meditasyon ve egzersizin sonrasında ise silahlı ve silahsız eğitimler veriliyor. Aikido savaş sanatının silahı olan gerçek kılıç yerine tahta kılıç (bokken) ve tahta sopa (jo) ile sergilenen hareketler nefesleri kestiği gibi renkli görüntülere de sahne oluyor.

Aikido'yu yaymak ve eğitmenleri eğitmek için her hafta Avrupa ve Asya'nın farklı ülkelerinde eğitim veren Aikido duayeni 66 yaşındaki Nebi Vural, bu disiplin sanatına 50 yılını verdiğini söyledi. Çanakkale'deki Yaz Kampı Seminerini bu yıl 6'ncı kez düzenlediklerini belirten Nebi Vural, hedeflerinin Çanakkale'de uluslararası bir organizasyon ile Aikido'yu geliştirmek olduğunu ifade etti.

Aikido'nun gerçekte bir harp sanatı olduğunu söyleyen Vural, "Ama bugün artık bu ismi kullanmıyoruz. Çünkü harp sanatı deyince insanların aklına hemen savaş geliyor. Biz burada kimseye savaşı öğretmiyoruz. Onun için artık disiplin sanatı Aikido diyoruz. Çünkü kendini disipline etmek de bir sanattır. Judo ve karate gibi. Judo ve karate ile aramızdaki fark, onlarda müsabaka olması. Aikido'da bir müsabaka yok. Tek yarış kendinizle. Disiplin sanatı olmasının nedeni, her gün düzenli çalışmanız gerekiyor. Çünkü her gün kendinizi değiştirmeye ihtiyacınız var. Bunun en önemli faydası insanın kendi egosunu kaldırması. Kişinin kendini sorgulaması için çok önemli Aikido. Yaptığımız eğer gerçekten disiplin sanatıysa, bunu yaşam alanınızda uygulamanız gerekiyor. İşyerinde olsun, dışarı da olsun, kendi ailenizde olsun. Çünkü bu günlük yaşamınıza girmeli. O zaman bunun faydasını görüyorsunuz. Bu sanatı 7'den 70'e herkes yapabilir. Her insanın kendini geliştirmeye ve değiştirmeye ihtiyacı var. Her şeyi başkalarından beklememiz gerekiyor. Aikido size bunu öğretiyor. Bunu yaptıkça daha toleranslısınız, daha açıksınız ve korkuyu yavaş yavaş ortadan kaldırıyorsunuz. Kendinize güveniniz geliyor. Kendinize güveniniz geldiği zaman karşıdakileri suçlamıyorsunuz. Kendinizi daha kolay sorguluyorsunuz. Kendinizi sorgularken komplekse girmeden, gerçekleri bulabilmek için insanın kendi analizini yapması gerekiyor. Bu sanat size bunu gösteriyor" dedi.

Bulgaristan'dan Yaz Kampı Semineri'ne katılan Ivaylo Mihaylov, Aikido'da hiçbir sportif faaliyet ve madalya bulunmamasının egoyu yenme konusunda çok faydalı olduğunu söyledi. Mihaylov, "Uzun süre bu sanatı icra edebilmek istiyorsanız egonuza hakim olmanız ve nefsinin yenmeniz gerekiyor. Bunu söyleyebilirim" dedi.

Yaz kampına ailesiyle birlikte İstanbul'dan katılan 7 yaşındaki Balamir Erol, dövüş sanatlarına ilgisi olduğunu için babası ile birlikte Aikido'ya başladığını belirterek, "Şu anda taklalar atıp, kol kırma hareketlerini öğrendim. Yeni kuşaklara geçerek, başka hareketler öğreneceğim" diye konuştu. Aikido ile 2011 yılında üniversitede tanıştığını ifade eden 25 yaşında İpek Havuç ise şunları söyledi:

"İçinde disiplin, teknik, estetik ve güç antrenmanları var. Aikido sayesinde birçok yer gezdim. Yurtdışına çıktım. Güzel arkadaşlıklar edindim. Spor olarak sağlığım açısından çok şey kattı. Ayrıca insan olarak çok şey kattı. Çünkü Aikido psikolojik ve bedensel olarak insanı geliştiren bir sanat. Tekniklerle bedenimizi eğitiyoruz. Aynı zamanda karşı karşıya geldiğimiz için psikolojimizi de eğitmemiz gerekiyor. Diğer disiplinlerden farklı olarak kadın erkek birlikte çalışıyor. Bu da farklı bir hava veriyor. Karşı taraf benden daha kuvvetli, daha iri oluyor. Buna rağmen benim sarsılmadan, tereddüt etmeden teknikleri yapmam gerekiyor. Bu psikolojik olarak başta beni çok zorluyordu. Korkuyordum, ama yavaş yavaş kendime güvenmeyi öğrendim. Kendimi daha iyi ifade etmeye başladım."