Şeftali kasasının fiyatı 4 ile 6 lira, viyollerin ise 1 lira olduğu bölgede ihracat olmaması ve alıcı bulunmayan şeftalilerin üreticiler tarafından meyve suyu firmalarına 2 TL’den satılmasına Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya’da tepki gösterdi. Başkan Kaya, meyve suyu şirketlerinin geçen seneki fiyattan 2 TL’ye aldığı şeftaliden elde edilen meyve sularını 3 katına fiyatla sattığını da ifade ederek, “Bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanlığı yok mu? Bu şehirde İl Tarım Müdürlükleri, konunun diğer muhatapları neyse artık. Onlar yok mu? Bu neden sorgulanmıyor. Üreticiler, ürünlerine bakmaya, hasat yapmaya devam etsinler. Ben şeftali üretimini bilen birisiyim. Arkadan çıkacak olan 4-5 çeşidimiz daha var. Şu an çıkan çeşitte yaşadığımız sıkıntıları, 10 gün sonra gülerek hatırlayacağız inşallah. Hatta üreticinin istediği seviyeye mutlaka gelecek diye düşünüyorum. Üründen vazgeçmek büyük bir sorun” dedi.
 
Lâpseki ilçesine bağlı Umurbey beldesinde, ihracat yapılmayan ve alıcı olmaması nedeniyle şeftalinin 2 TL’ye meyve suyu şirketlerine satılması üreticinin tepkisini çekti. Meyve suyu şirketlerinin 2 TL’ye aldığı şeftaliden elde edilen meyve sularının 3 katına fiyatla satıldığına dikkate çeken Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, “Geçtiğimiz sene 2 TL’ye alıyordun, meyve suyunu da bu fiyata satıyordun. Market rafındaki fiyatı 3 katına çıkardın ama benim üreticimden meyve suluk şeftaliyi geçen seneki fiyatından neden alıyorsun?’ diye sorgulamalı. Bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanlığı yok mu? Bu şehirde İl Tarım Müdürlükleri, konunun diğer muhatapları neyse artık. Onlar yok mu? Bu neden sorgulanmıyor. Bunlar sorgulandıktan sonra, meyve suyu üreticisi de bu fiyatları, satmış olduğu meyve suyu fiyatlarına göre güncellemelidir” dedi.

“İHRACAT KAPILARININ ÇALIŞABİLİYOR OLMASI GEREKİYOR”
 “Satış ve pazarlama noktasında sıkıntılar yaşanırken, birileri çıktı ve üreticinin emeğini çöpe attı. Henüz 5 ay önce coğrafi işareti almış olan şeftaliden bahsediyoruz. 15 gün önce iyi giden ürün, bir anda yerle bir oldu. Bunu biz bu hale getirdik. Konunun muhatabı kurumlara buradan sesleniyorum. Bu ürünün fiyatının, para kazanılabilir durumda olabilmesi için ihracat kapılarının çalışabiliyor olması gerekiyor. Ama bizim o kapılarda çalışan bürokratlarımız ne yazık ki bizim işimizi zorlaştırıyor. İhracata gidecek ürüne engel olan bürokratlarımız var. Bazı tahlillerde sorunlar çıkarılıyor. İhracata hızlı bir şekilde gitmesi gereken malın önüne engel konulması demek, burada malın yığılması ve iç piyasada kalması anlamına geliyor. İç piyasaya gitmesini kabul ettik diyelim, meyve suyu sanayicisi geçen sene 2 TL’ye aldığı şeftaliyi bu sene yine 2 TL’ye alıyor. Ama sattığı meyve suyu, geçtiğimiz seneden bu yana 3 katı fiyat artışı gösterdi. Herkes kendi çıkarını düşünüyor.”

“BU ÜLKENİN TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI YOK MU? “
 “Arkadaş sen geçtiğimiz sene 2 TL’ye alıyordun, meyve suyunu da bu fiyata satıyordun. Market rafındaki fiyatı 3 katına çıkardın ama benim üreticimden meyve suluk şeftaliyi geçen seneki fiyatından neden alıyorsun?’ diye sorgulamalı… Bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanlığı yok mu? Bu şehirde İl Tarım Müdürlükleri, konunun diğer muhatapları neyse artık. Onlar yok mu? Bu neden sorgulanmıyor.  Bunlar sorgulandıktan sonra, meyve suyu üreticisi de bu fiyatları, satmış olduğu meyve suyu fiyatlarına göre güncellemelidir. Bunu birileri nasıl bir baskı uygulayacaksa, meyve suyu sanayiye uygulayıp, fiyatları iyileştirmeli. Bakın bu mal çürüyecek. Meyve suyuna, iç ya da dış piyasaya biz bu malı pazarlayamazsak; bu mal dalında çürüyecek. Bu emek, alın teri dalında yok olacak. Bizim 10-20 gün bekleyelim gibi bir zamanımız yok. Anlık müdahale etmemiz gerekiyor.”

“GEÇEN YIL ALDIĞI FİYATLARA MAL ALDIĞI YETMİYORMUŞ GİBİ BİR DE NAZ YAPIYOR”
“Geçen yıl aldığı fiyatlara mal aldığı yetmiyormuş gibi bir de naz yapıyor. Utanmasa fiyatları indirecekler. Sattıkları ürünü 3 katına çıkardıkları ama aynı fiyattan hammadde aldıkları için malın alış fiyatını 2 TL’den düşüremiyorlar ama malı alma konusunda naz yapıyorlar. Yine buradan konunun muhataplarına sesleniyorum. Bu insanlara naz yapmayın. Malın satılmasını biraz hızlandırın. İnsanların kasa başında kavga etmesinin önüne geçin. İnsanlar, alın terim çöpe gitmesin diye ama az ama çok demeden meye suyu alıcılarının yanında, sandıkların başında kavga ediyorlar. Bizim gözümüzün önünde bunlar gerçekleşiyor. Bizim bunları çözüyor olmamız gerekiyor. Orada bir fabrikan varsa, kapasiteni mi artıracaksın, artık ne yapacaksın ve bu malı kaldıracaksın demeli birisi…  Bu ürün dayanmaz, bir an önce fabrikalara sevkinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Meyve suyu sanayicisinin de fabrikasının kapasitesini artırması, ilave depolama alanları açtırması gerekiyor gibi çözümler üretilmesi gerekiyor”

“MEYVE SUYU SANAYİ, BU MALI ZİYAN ETMEDEN ALMALI”
 “Hepimize lazım, meyve suyu sanayiye de meyve suyunu tüketen tüketiciye de lazım. Dolayısıyla, üreticinin elinden tutulması lazım. Üretici, meyve suyu sanayinin amelesi değil. Birbirimize uzun yıllar daha muhtacız. Bakın bu zor günler geçer ama eğer ki üreticinin malını dalında bırakarak çürümesine sebep olurlarsa üretici bu acıyı asla unutmaz. Meyve suyu sanayi, bu malı ziyan etmeden almalı ve işleyerek üreticiye fayda sağlayacak şekilde fayda sağlamalı. Konunun muhatapları da bu çalışma yapılırken nasıl bir denetim oluşturacaksa yapmalı.”

“FİYAT UYGULAMASININ MUTLAKA GETİRİLMESİ GEREKİYOR.”
 “Bunu devletin kurumları yapmalı. Devletin milleti için var ettiği kurumlara bizim şimdi ihtiyacımız var. Başka bir şey de sormak istiyorum, üreticinin üzüntüsünden mutluluk çıkarmaya çalışıp, kendine siyasi bir çıkar elde etmeye çalışanların ne önerileri var. Boy boy fotoğrafları sağa sola atıp, çöp gibi göstererek bu pazarın iyileşmesine belki de engel oluyorlar. Aynı kişiler, ürünler pahalı olsaydı bu sefer de tüketici şeftali yiyemiyor diye yayın yapacaklardı. Evet, soruyorum: Öneriniz ne Yok. Benim önerimi belirtiyorum: Mutlaka, kontrollü serbest piyasa getirilmeli ve bizim ürettiğimiz her ürüne taban-tavan fiyatı uygulaması mutlaka konmalı. Bu, üreticiyi de aracıyı da tüketiciyi de korur. Fiyat uygulamasının mutlaka getirilmesi gerekiyor.”

“BİZİM İHTİYAÇLARIMIZ CİDDİ BİR ŞEKİLDE TESPİT EDİLMELİ VE YOL HARİTASI”
 “Meyve suluğa gönderiyorsun, adam diyor ki: ‘Almayacağım.’ İç pazara gönderiyorsun, tüketemiyor. Örneğin burada tesis eksikliği gibi bir noksanımız var ise, ilave tesisler yaptırmalıyız. Ya özele ya da devletin kooperatiflerine. Bu işi yapabilecek finansal güçte kurumları ve birlikleri var. Şu anki meyve suyu işleme tesislerimiz yeterliyse de ilave tedbirler alınmalıdır. Artık biz bunu yaşadık ama bundan sonraki zamanlar için öngörüde bulunup,  bir daha sorun yaşamamak için adım atılmalıdır” dedi.

“NE KADAR SATABİLECEKSEK O KADAR ÜRÜN DİKİMİ YAPMALIYIZ.”
Dikim planlarının önceden oluşturulması gerektiğini söyleyen Kaya, “Ne kadar satabileceksek o kadar ürün dikimi yapmalıyız. Bu planlamayı da yine devletin kurum ve kuruluşları yapmalı… Bizim ihtiyaçlarımız ciddi bir şekilde tespit edilmeli ve yol haritası çizilmeli.”

“ÜRETİCİ, ÜRÜNÜNDEN VAZGEÇMESİN VE BAKMAYA DEVAM ETSİN”
 “Bu sorunu ilk defa yaşamıyoruz ama ilk defa bu kadar gündem oldu. Ama bu sıkıntıların üzerinden fayda sağlamaya çalışanlar ciddi şekilde gündem oluşturdu. Üreticiler, ürünlerine bakmaya, hasat yapmaya devam etsinler. Ben şeftali üretimini bilen birisiyim. Arkadan çıkacak olan 4-5 çeşidimiz daha var. Şu an çıkan çeşitte yaşadığımız sıkıntıları, 10 gün sonra gülerek hatırlayacağız inşallah. Hatta üreticinin istediği seviyeye mutlaka gelecek diye düşünüyorum. Üründen vazgeçmek büyük bir sorun. Üretici, ürününden vazgeçmesin ve bakmaya devam etsin. Burada kaybettiklerimizi önümüzdeki çeşitlerde çıkaracağımıza inanmaktayım.”
 
Tuğba Kulasoy