Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise Lapseki Milli Eğitim Müdürü Harun Çetin Yaptı. Çetin “Kurtuluş Savaşının amacını ve ruhunu, Milletin bağımsızlık istek ve azmini dile getiren İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 103.yıl dönümünde, bu eşsiz eseri bizlere armağan eden vatan şairimiz Mehmed Akif Ersoy’u rahmetle anıyoruz.

Biz mayası şiirle yoğrulmuş bir milletiz. Anadolu toprakları şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği bereketli topraklardır. Bu topraklar Yunus Emre, Hacı Bayram, Fuzuli, Nedim, Nabi, Erzurumlu Emrah, Baki, Şeyh Galip, Nef'i, Süleyman Çelebi, Yahya Kemal gibi nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir.

Edebiyatın incelikleri döneme göre farklılıklar arz etse de onlar aynı kaynaktan beslendikleri için hep aynı manayı dile getirmişlerdir. Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin geçtiğimiz yüzyıldaki en güçlü temsilcisi hiç şüphesiz Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'dur. 'Hayal ile yoktur alışverişim, ne gördüysen onu söylemişim' diyen Mehmet Akif kadar hayatı şiirine şiiri de hayatına aksetmiş pek az şair bulunur.

Mehmet Akif inandığı gibi yaşamış, çilesini çekmediği hiçbir fikre, gönül imbiğinde damıtmadığı hiçbir düşünceye eserlerinde yer vermemiştir. O, eserleri, vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliği ile milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir. Akif yaşayışıyla duruşuyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak etmiş bir anıt insandır. Ne merhum Mehmet Akif'te ne de millette mevcut olmayan hiçbir duygu, hiçbir haslet İstiklal Marşı'na girmemiştir.  Mehmet Akif, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Millî Mücadele'ye katılmaya çağrılan ilk şairdir.

Mehmet Akif sadece günlük hayatında değil eserlerinde de özü ile sözü, yazdıkları ile yaşantısı arasında tezat bulunmayan bir dürüstlük timsalidir. 'Şudur benim cihanda en beğendiğim meslek, sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek.' diyerek doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiştir.

Âkif’in söylenecek sözü, anlatılacak derdi vardır: “Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim/Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim” Akif, milletinin dertlerine edebî bir feryat ile çareler bulmaya çalışan bir millet âşığıdır.

Mehmet Akif, 63 yıllık çileli ömründe hiçbir zaman makam, mevki, şan şöhret peşinde koşmamıştır. Döneminin en büyük şairi olmasına rağmen övüldüğünde yüzü kızaracak kadar mahcup ve mütevazi bir hayat yaşamıştır. Kendisi sadece rahmetle anılmayı murat etmiştir. 'Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da er geç silecektir, rahmetle anılmak, ebediyet budur amma sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir.' Millî şairimiz, sessiz yaşamış, son nefesini de Mısır Apartmanı'ndaki soğuk ve mütevazi dairesinde yine sessizce vermiştir. Milletimiz millî şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da onu daima hürmetle, minnetle hatırlamıştır”dedi.

Daha sonra Lapseki İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından Mehmet Akif Ersoy’u anlatan bir tiyatro gösterisi sergilendi.

12 Mart İstiklal Marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programına, Lapseki Kaymakamı Emre Öztürk, Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, Cumhuriyet Savcısı Ozan Koç, AK Parti İlce Başkanı Hasan Engin, CHP İlçe Başkanı Mehmet Selamsız, MHP İlçe Başkanı Hüseyin Sevinç İYİ Parti İlçe başkanı Yakup Uzun, İYİ Parti Belediye Başkan adayı Atilla Öztürk, MHP Belediye Başkan adayı Adem Balta, CHP Belediye Başkan Adayı Hasan Kart, ve çok sayıda vatandaşlar katıldılar.

 

Ercan Özçetin