Katılımcılar, karlı ve soğuk havada doğanın büyüsüne kapılarak, bölgenin eşsiz güzelliklerini keşfetme fırsatı buldular.
Grubun rehberi ve toprak ilmi uzmanı Dr. Muhammed Akkaya, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, yürüyüşün anlamına değinerek 20 Şubat’ta havaya düşen cemrenin, doğanın uyanışının bir işareti olduğunu belirtti. Akkaya, grup üyelerinin zorlu hava koşullarına rağmen neşeli bir şekilde yürüyüşü sürdürdüklerini ve karın üzerinde yapılan pekmezli kar tadımının ise Osmanlı geleneğini yaşattığını vurguladı.
Bahçeli Köyü’nden başlayan yürüyüş, katılımcıları ormanın derinliklerine götürdü. Karla kaplı ağaçların arasında ilerleyen grup, sessizliğin ve karın huzur veren görüntüsünün tadını çıkarırken, bölgenin doğal ekosistemlerine de tanıklık etti. Yolda yapılan kısa molalarda, grup üyeleri hem doğanın sunduğu huzuru hem de bölgenin tarihî dokusunu keşfetme imkânı buldu.
Biga’dan Kalafat’a kadar devam eden yürüyüş, doğa ile iç içe bir deneyim sundu. Doğanın sunduğu güzelliklere tanıklık eden katılımcılar, hem doğanın zorluklarıyla başa çıkmanın hem de doğa ile uyum içinde olmanın anlamını daha derinden keşfettiler. Yürüyüş boyunca grup, doğanın sunduğu sade ve saf güzellikleri keşfederken, kısa molalarda yapılan sohbetler sayesinde bölgenin kültürünü ve geçmişini öğrenme fırsatı buldu.
Yürüyüşün sonunda Kalafat Köyü’ne ulaşan grup, doğa ve kültürle iç içe bir deneyim yaşadıkları için oldukça mutlu olduklarını ifade etti. Katılımcılar, zorlu hava koşullarına rağmen bu yürüyüşün unutulmaz bir deneyim olduğunu belirterek, doğa yürüyüşlerinin insanlara hem bedensel hem de zihinsel açıdan büyük faydalar sağladığını dile getirdiler.
BİGTAY Yürüyüş Grubu’nun gerçekleştirdiği bu etkinlik, doğa yürüyüşlerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi ve katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Ayrıca, bu tür etkinliklerin, insanların doğayla daha derin bir bağ kurmalarına ve bölgenin kültürel zenginliklerine duydukları ilgiyi artırmalarına yardımcı olduğuna dikkat çekildi.
Tuğba Kulasoy