İçinde bulunduğumuz tarım sezonunu değerlendiren, bir yıl içerisinde yaşanan artan üretim maaliyetini hatırlatarak değerlendiren Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya;’’Bir üretime kazançlı diyebilmek için girdi fiyatlarımızın önündeki istikrarsızlığın önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü geçmiş yıllara baktığımızda, fiyatlarımız yaklaşık olarak abartmadan söylüyorum. Altını çizerek söylüyorum, 2 ile 4 kat seviyelerinde artmış durumda’’ dedi.  
 
 Dünyada ve ülkemizde son dönemde gündem maddeleri arasında yer alan tarım konusunda, üretim maliyetler hakkında değerlendirmeler yapan, Çanakkale’de ki üretimi hatırlatarak başlayan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya; ‘’Çanakkale bölgesi birçok ürünün yetiştiği bir bölge, ciddi şekilde bilinçli üreticilerimiz var, ciddi şekilde, üretim yapan üreticilerimiz var. Biz aynı bölgede ayçiçeği de yetiştiriyoruz, aynı bölgede nektarin de yetiştiriyoruz. Buğday, arpa domatesi saymıyorum. Yüzlerce ürünü yetiştiriyoruz, Sezonu değerlendirecek olursak, ürün ürün gitmekte fayda var, şimdi sebze üretimi ciddi şekilde masraflı, bir üretim işidir dolayısı ile üreticiyi ciddi şekilde telafisi yoktur, baktığımızda sebze üreticisi kendini korumuş durumdadır. Ama birçok üründe de arpa buğday, hasadı gerçekleştirdik, hasadı iyi olan bölgelerde üretici memnun, hasadı iyi olmayan bölgelerde üretici üzgün ama Hububat üretiminde üreticiyi memnun edecek fiyatlar ortaya çıkmıştır.’ ’dedi.
 
’Girdi fiyatları istikrarsızlaşmanın önüne geçilmesi durumunda üretimlerine devam edecektir’’ 
 Artan üretim maliyetlerinden dem vuran Kaya ‘’Ancak girdi fiyatlarımıza baktığımız zaman, bir üretime kazançlı diyebilmek için girdi fiyatlarımızın önündeki istikrarsızlığın önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü geçmiş yıllara baktığımızda, fiyatlarımız yaklaşık olarak abartmadan söylüyorum. Altını çizerek söylüyorum, 2ile 4 kat seviyelerinde artmış durumda, Bakın üretici bu girdi fiyatlarında artışa ayak uydurmakta üretim yapmakta bakın zorlanıyorlar. Üretim yapmak tarlada çalışmayı sıcağın altında o arazide çalışmanın zorluklarını bir kenara bırakıyorum, 40 derece sıcağın altında üretim yapmak kolay bir, iş değil, eski derecelerde de üretim yapmak kolay değil, üretici eksi derecelerde de arazisinde çoluğunun çocuğunun riskini aramaya devam ediyor. Bizim dışarı çıkmadığımız, yetkililerin dışarı çıkmayı engellediği dönemlerde bizim üreticimiz, üreticilerimizin yardımcılar arazilerinde üretime çalışmaya devam ediyorlar. Dolayısı ile üretim yapmanın girdi fiyatları istikrarsızlaşmanın önüne geçilmesi durumunda üretimlerine devam edecektir. Ama üretim fiyatlarındaki bu istikrarsızlığın devam etmesi durumunda, üreticilerimiz ciddi şekilde sıkıntılar beklemekte, bu noktada da üreticilerimiz kendilerince tedbir alıyorlar. Diktiği metrekare arazisini küçülterek riskini azaltarak önlem alabilir. Buda böyle bir önlemin neticesinde de üretimde ciddi şekilde bir azalma, bu azalmanın neticesinde marketlerde manavlarda raflardaki fiyatların artması olarak karşımıza çıkacaktır. Dolayısı ile bizim bu dengeyi kuracak üreticiyi de memnun edecek, tüketiciyi de memnun edecek bir oluşumu modelin gerçekleşmesi gerekmekte, hiçbir zaman ürettiğimiz ürünlerin ilginç fiyatlarda pahalı olmasını talep etmiyoruz. Biz ürettiğimiz her ürünün bütün gelir gruplarında ulaşılabilir fiyatlarda satılmasını ama bunun böyle devam ederken de bu üretimin gerçekleştiren üreticilerimizin de para kazanabiliyor olması gerekiyor. İnşallah söylediğimiz altını çizdiğimiz sıkıntıların önüne geçecek hamleler adımlar atılır. Üreticilerimizin üretimine devam etmesi için gerekli kolaylıklar hayata geçirilebilir diye düşünüyorum.’’ şeklinde sözlerini tamamladı.
 
Tuğba Kulasoy